Makaleler



Otizm

Otizm Nedir?

Otizm yaşamın erken dönemlerinde başlayan  (0 – 3  yaş) ve yaşam boyu süren, sosyal ilişkiler, iletişim, davranış ve bilişsel gelişmede gecikme ve sapmayla belirli, nöropsikiyatrik bir bozukluk olarak kabul edilmektedir.

Otistik Bozukluk Tanı Ölçütleri

DSM IV ‘de otistik bozukluğun tanı özellikleri şunlardır;

  1. Toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el – kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi bir çok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulmanın olması,
  2. Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe,
  3. Diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını paylaşma arayışı içinde olmama,
  4. Toplumsal yada duygusal karşılık verememe,
  5. Konuşulan dilin gelişiminde gecikme olması ya da dilin hiç gelişmemiş olması
  6. Konuşması yeterli olan kişilerde başkalarıyla söyleşiyi başlatma ve sürdürmede belirgin bir bozukluğun olması, basmakalıp veya yineleyici  ya da özel bir dil kullanma, gelişim düzeyine uygun çeşitli imgesel ya da toplumsal taklitlere dayalı oyunları kendiliğinden oynayamama
  7. İlgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma,
  8. Özgül, işlevsel olmayan, alışılageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma,
  9. Basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler,
  10. Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşma,

Otistik Çocukların Tanısı Nasıl Konur ?

Otistik çocukların tanısı hastanelerin çocuk psikiyatrisi bölümünde yapılan incelemeler sonucunda konur.Çocuk daha sonra bir eğitimci tarafından eğitsel olarak değerlendirilir.

 

                                                                                                                                  Zhnsl. Eng. Snf. Öğrt.  CENGİZ TOPUZ

Özğül Öğrenme Güçlüğü

ÖĞRENME BOZUKLUĞU NEDİR?

Öğrenme :  Algılama, organize etme, depolama ve gerektiğinde bilgiyi göstermeyi içeren bilginin kazanılması işlevidir. Bu tanıma göre önce bilgi beyne ulaşmalı (girdi) , sonra organize edilmeli, anlaşılmalı (bütünleme), ardından depolanmalı (bellek) ve gerektiğinde dışarı verilmeli yani kullanılmalıdır. Öğrenme sürecinde yaşanan bu aşamalardan birinde ya da birkaçında bir sorun olduğunda “Özgül Öğrenme Güçlüğü” ortaya çıkar.

ÖZGÜL ÖĞRENME TANISI NASIL KONUR ?

Özgül öğrenme güçlüğü tanısını profesyonel bir ekip (psikolog, çocuk psikiyatrisi ve özel eğitim uzmanı) koymalıdır. Öncelikle çocuğun görme ve işitme duyuları ile ilgili bir sorunu olup olmadığı saptanmalıdır. Bunlar yoksa zihinsel durumu ve okul başarısı değerlendirilmelidir. Başarısızlığı, zihinsel durum ile açıklanamıyorsa özgül öğrenme güçlüğü için gerekli özel değerlendirme yapılmalıdır. Özgül öğrenme güçlüğü tanısının konulabilmesi için çocuğun zihinsel sorunun olmaması gerekir.

ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÇOCUKLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ

  • Zeka düzeyi : Normal yada normalin üstündedir.
  • Dikkat sorunları : Dikkatleri kısa sürelidir, kolayca dağılır. Konsantrasyon güçlükleri vardır.
  • Koordinasyon sorunu : Motor koordinasyonları zayıftır.
  • Görsel algı sorunları : Görsel ayrımlaştırma yetenekleri zayıftır.( ters yazma , b–d yi karıştırma) Görsel figür – zemin ayırt etmede güçlük çekerler. Görsel hafızaları zayıftır.Uzaklık ve derinlik algıları bozuktur.
  • İşitsel algı sorunları : İşitsel ayırımlaştırmada güçlük çekerler. Bazı harfleri karıştırırlar. İşitsel kavrama yetersizdir, yönergeleri anlayamazlar.  İşitsel figür –zemin ayırt etmede zorluğu vardır. (TV izlerken kapı zilini duymama gibi )
  • Dil Problemleri : Gecikmiş dil gelişimi görülebilir. Uygun dizilişli cümle kurmada sorun yaşarlar. Kendini ifade etmede yetersizlik yaşarlar.
  • Organizasyon bozukluğu : Dağınıktır, zamanı iyi kullanamazlar .Oryantasyon sorunları vardır: Yön bulmakta ve sağ-sol ayırt etmede zorluk çekerler.
  • Zaman sorunu : Zamanı karıştırırlar. Önce-sonra, dün-bugün karıştırırlar. Saati zor öğrenirler. Çalışma alışkanlıkları yetersizdir.
  • Sosyal duygusal davranış sorunları : Düşünmeden davranırlar. Engellenince ani tepki gösterirler. Sosyal rekabet duygusu yaşın altındadır. Değişikliğe zor uyum sağlar. Duygulanım değişikliği görülür.
  • Akademik beceri bozuklukları : Okumayı sökememe, yavaş ve hatalı okuma görülebilir: Yazı bozuklukları (metni ters yazma, harfleri ters yazma) imla ve noktalama hataları görülür. Matematikte sembolleri öğrenememe, işlem sırasını karıştırma vb. problemler görülür.

 

 

                                                                                                                                                     Zhnsl. Eng. Snf. Öğrt. CENGİZ TOPUZ

ÖZEL EĞİTİMDE OYUN OYNAMANIN VE OYUNCAĞIN ÖNEMİ

Oyun bütün çocuklar için büyük gereksinimdir. Çocuğun davranışları, düşünceleri ve genel gelişimi üzerinde, oyunun çok önemli etkileri vardır. Ayrıca çocuklar, oyun yoluyla kendi dünyalarını denetleyebilme duygusunu da tadarlar. Oyunun, özel eğitim gerektiren çocukların gelişiminde yararlı olabilmesi için, öncelikle çevrenin zenginleştirilmesi ve iyi düzenlenmesine dikkat edilmelidir. Özel eğitim gerektiren çocukların, oyuna başlama ve oyunu sürdürmede yardıma ihtiyaçları vardır. Oyun oynama biçimleri, oyun içerikleri, sağlıklı çocuklarınkinden daha farklı olduğundan sunulan uyarıcılardan olabildiğince yararlanmasını sağlayacak çevre şartları düzenlenmelidir. Florey oyun oynamayan çocukların, yemek yemeyen ve uykuyu reddeden çocuklar kadar endişe verici olduğunu söylerken, oyunun çocuk ruh sağlığı için en gerekli şartlardan biri olduğunu vurgulamaktadır.

ÇEVRE DÜZENLEMESİ VE SEÇİLECEK OYUNLAR VE OYUN ARAÇLARI

Oyun çevresinin düzenlenmesinde esas amaç; engelli çocuğun oyuna başlayabilmesini, oyunu sürdürmesini ve tekrar oynama isteği duymasını sağlayacak bir çevre yaratabilmektir. Oyunu başlatmada, yetişkinin mutlaka yönlendirici rolü olması gerektiği düşünülse de iyi düzenlenmiş bir çevre her zaman çocuk için daha fazla önem taşımaktadır.
Çevre düzenlemesinde engelin tipi ve düzeyi önemli bir faktördür. Düzenlemede ortak özellikler olabileceği gibi engelin tipine göre özel düzenlemeler de gerektirmektedir. Ortopedik engelli çocuklar için beden ve hareket gelişimini destekleyici oyunlar ve oyun programları ve araçları önemli iken, dil ve konuşma bozuklukları olan çocuklar için dil ve hareket gelişimini destekleyici oyun programları ve oyun araçları dikkate alınmalıdır. Burada her engel grubunu ilgilendirecek ortak özellikler sunulmuştur.
1-) Özel eğitim gerektiren çocuklar için oyun ve oyun araçları seçiminde, öncelikle duyu gelişimine (görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama duyuları) önem verilmelidir. Seçilecek oyun araçları ve oyunlarda bu özelliğe dikkat edilmelidir.
2-) Tüm çocuklar, büyük kasların gelişimini destekleyici hareketli oyunlara ve oyuncaklara ilgi duyarlar. Özellikle bazı engel grupları için bu oyun gereklidir. Özürlü çocuk gruplarında, bu oyunlara ritm ve müzik çalışmalarının da katılması ve birlikte uygulanması çok daha yararlı olmaktadır.
3-) Müziğin bütün çocukların gelişimindeki etkisi ve uygulaması günümüzde pek çok ülkede dikkate alınmaktadır. Ülkemizde, çocuk gelişimi ve eğitiminde müzik, henüz hak ettiği yeri almamıştır. Ancak önemi daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Özel eğitim gerektiren çocukların eğitimlerinde ise, müziğe daha fazla yer verilmeli, müzik çalışmalarından daha fazla yararlanılmalıdır. Çünkü engelli çocuklarla çalışmaya başlarken ilk iletişim çoğu kez ritm ve müzik yoluyla kurulmaktadır. Konuşmamızdaki ritm ve melodik özellik bile, engelli çocukları daha kolay uyarıcı rol oynar. Hemen hemen her oyuna ritm, müzik ve dinlenme çalışmaları katılabilir.
4-) Karalama, boyama, kesme, yapıştırma, koparma, katlama gibi el becerilerini ve sanat duygularını geliştirici çalışmaların, oyunların ve araçların engelli çocukların gelişiminde ve eğitiminde büyük önemi vardır. Bu çalışmaların bir kısmının ritm ve müzikle birlikte verilmesi daha yararlıdır.
5-) Engelli çocukların kendi öz bakımlarını yapabilmeleri, bazı sosyal kuralları daha kolay öğrenebilmeleri, onlar için planlanan oyunlarda ve oyun araçlarında dikkate alınmalıdır. Bunun için sembolik oyuna, çeşitli dramatizasyon çalışmalarında daha fazla yer verilmelidir.
6-) Özel eğitim gerektiren çocukların, zihinsel gelişimlerini destekleyici oyunların onları zorlayıcı ve uzun süre dikkat gerektirici olmaması önemlidir. Zihinsel gelişimi destekleyici oyun ve oyun araçlarının gerçek yaşamla ilgili deneyimler olmasına özen gösterilmelidir. Örnek olarak; çiçekleri sulama, fazla su döküldüğünde suyun kaptan taşması (hacim kavramı), küçük topların küçük delikten, büyük topların büyük deliklerden geçebildiği oyunlar (büyük, küçük kavramı), aynı renkteki oyuncakların aynı renkli sepete yerleştirilmesi (renk ile eşleştirebilme) gibi benzer pek çok oyun, çocuğun günlük yaşamında da kullanabileceği deneyimlerdir.
7-) Engelli çocuklar için düzenlenen oyun çevresinde, kum, kil, su, tahta gibi doğal oyun maddeleri veya hamur, plastrin gibi oyun araçları mutlaka bulundurulmalıdır. Engelli çocuklar için bu tür oyun araçları; küçük kasların gelişimi, duyguların dışa yansıma ve yaratıcılıklarını geliştirme yönünden yararlı olmaktadır.

AİLELERE ÖNERİLER

1-) Özel eğitim gerektiren çocukların bir oyuna başlarken, sağlıklı çocuklardan daha çekingen, daha pasif ve yönlendirmeye daha fazla ihtiyaçları olduğunu düşünerek, oyunu başlatıcı veya başlatmaya yardımcı rol üstlenmelidir. Fakat bu rolde baskıcı ve gereğinden fazla yönlendirici olmamalıdır.
2-) Çocuk, oyunu beklenilen süreden önce bırakırsa, başlar başlamaz sıkılırsa, aile  oyunu sürdürücü rol üstlenmelidir. Oyunda gerekli yerlerde çocukları yönlendirici, dikkatleri dağıldığında tekrar ilgilerini toplayıcı yeteneği olmalıdır. Çocukların oyundan ve oyun araçlarından hoşlanmalarını sağlayabilmeli ve aynı zamanda oyunun öğretme özelliğinden yararlanmalıdır.
3-) Aile , çocuğunun grubu için planladığı oyunda, seçilen oyun ve oyun araçlarının, hangi gelişim alanına katkısı olması gerektiğini düşünerek planlama yapmalı, oyunun sonucundan çocukların elde edecekleri kazançları önceden amaçlamalıdır.
4-)farklı gelişim gösteren çücukların, algılama ve kavrama güçlüklerini dikkate alarak, oyun ve oyun araçlarını tanıtmada daha farklı yöntemler kullanmalıdır. Tanıtım yeterli olmadığında oyuna ilginin de istenilen düzeyde olmayacağı gerçektir.
5-) Aile , özel gereksinime ihtiyaç duyan çocuklarına, yerinde verilen ödüllerden ne kadar etkilendiklerini dikkate alarak, oyunun devam ettirilmesi ve oyuna ilgi duymaları bakımından ödül ve cezayı yerinde kullanmalıdır.